www.rockefsaneleri.com

ROCK EFSANELERI
Radyoevimizi Vermiyoruz !
( We Dont Give Our Radio Building ! )

 RADYOEVI


 

RADYO - EVI ! ;
Haberi ilk kez duydugumda hiç sasirmadim, ama hemen çok üzüldüm !
RADYOEVI'mize birileri göz dikmisti !
Bu güzelim tarihi binayi, hemen satip, yikip, kimbilir yerine neler dikeceklerdi ?
Baskalari için, Harbiye'deki RADYOEVI binasi ne ifade eder bilemem ama benim için çok önemli ve anitsal degeri olan bir yapidir burasi.
"BC ve RADYO" bölümünde'de söz ettigim gibi, biz RADYO ile büyüyen bir nesildik. Tek kültür, egitim ve eglence aracimiz RADYO idi.
Daha çok küçük bir çocukken bile Radyo'da dinledigim programlarin nasil ve nerede yapildigini merak eder, habire büyüklerime sorardim.
Sevgili "Burhan" Dayim sürekli, RADYO'da bir arkadasi oldugunu ve beni RADYOEVI'ne götürüp gezdirecegini söylerdi. ( Gerçekten'de Radyo'da bir arkadasi varmis ama bir türlü RADYOEVI'ne gidememis, bu hep çocukluk özlemim olarak kalmisti. )
Anadolu yakasinda otordugumuz için, Istanbul yakasindaki bu görkemli yapiyi ilk görüsüm, aklimin erdigi çocukluk yillarima rastlar. 1960 Devrimi yeni yapilmis, Radyoevi binasi "KALE" gibi ve önünde Askerler bekliyor.
Ilk tanismamiz ve bende biraktigi etki böyle oldu. Muhtesem, güçlü, kutu gibi , anit gibi bir yapi ! Hem de, o çok begendigim tüm programlar, bu bina'nin içinde hazirlaniyor ! ( Nasil ? )
Bunu ancak 1976 yili kis aylarinda ögrenebildim !
Izmir Radyosundan Ümit TUNÇAG'in bir programi için "Konuk Prodüktör" daveti aldigimda çocuklar gibi sevindim, Istanbul Radyosundan Nejat ÇETINOK ile birlikte bu programi kaydedecektik !
Radyo'da program yapma heyecani kadar, RADYOEVI'ni görecegim ve stüdyolarinda program kaydedecegim için'de çok heyecanliydim.
O günü yasamim boyunca unutamam.
Ilk kez, merdivenlerini tirmandigim, koridorlarinda dolastigim ve stüdyosunda, tarihi mikrofonlarindan kendi sesimle ve plaklarimla program kaydettigim bu Mabed'i nasil unutabilirim ?
Daha sonra, ayni yil ( yine N.Çetinok'un önerisi ile ) spikerlik sinavina girdim ve kayit olmak için Radyoevi'ne gittim.
Daha sonra, yolum ne zaman Harbiye'den geçse, mutlaka basimi çevirir sevgili RADYOEVI'mi selamlar, "Bir gün, merdivenlerinden Yapimci olarak çikabilecekmiyim ?" derdim !
1993 yilinda, sevgili Ünar UZMEN'le birlikte tekrar o merdivenleri çiktim. Yapimci olmak istiyordum. ( yine olmadi ) .........
Taaaa, ki 2004 yili sonuna kadar !
Bu kez olmustu ! TRT Istanbul Radyosu (Dis) Yapimcisiydim artik !
Yillar süren özlem sona ermisti !
SEVGILI RADYOEVIME KAVUSMUSTUM !
 Bora CETIN, RADYOEVI önünde, 2004
B.C., RADYOEVI önünde, 2004
2004 Kasim'indan beri, ne zaman RADYOEVI'me gitsem, önceden bir heyecan kaplar içimi. Dis kapidan girerken, doruk noktasina ulasir. Içeri girdigim an'dan itibaren büyük bir sevinç ve huzur kaplar içimi. Halen, 3. kattaki ÇSM odamiza gitmek üzere asansöre binmem ( hiç binmedim ). Her katta soluklanarak, duvardaki tablolari ve eski fotograflari izleyerek çikarim merdivenlerini. Her katta, her koridorda birbirine rastladiginda 40 yillik Dost'muscasina selam veren gülümseyen çalisanlariyla birlikte oldugum, onlardan biri oldugum için gurur duyarim hep.
Halen, kesfedemedigim o kadar çok odasi, o kadar çok çalisani ve kesfedilmeyi bekleyen o kadar çok anisi varki Istanbul Radyoevi'nin, yillarca bitmez.
Benim için, evim kadar önemlidir, hatta ondan bile önemlidir RADYOEVIM !
........ (sürecek)

Bora CETIN
13 Eylül/September 2005, 13:58

 

 RADYOEVI, 4 Mart 2006.  Photo by Bora Cetin

 

RADYOEVIMIZI VERMEYIZ ! ;
24 Agustos 2005 günü, Montaj için RADYOEVIme gittigimde ögrendim bu talihsiz gelismeyi.
Haberi ilk kez duydugumda hiç sasirmadim, ama hemen çok üzüldüm !
RADYOEVI'mize birileri göz dikmisti !
Istanbul'un hatta Türkiye'nin tarihi anitlarindan sayilabilecek bu güzelim tarihi yapiyi satip, yikip, kimbilir yerine neler dikeceklerdi ?
 RADYOEVImizi Vermiyoruz, Basin Bildirisi Daveti ...  RADYOEVImizi Vermiyoruz, Basin Bildirisi Daveti
RADYOEVImizi Vermiyoruz, Basin Bildirisi Daveti

- BASIN AÇIKLAMASINA DAVET ;
Radyoevimizi vermeyiz!
Kafalarina koydular bir kez:
Eninde sonunda toplumsal bellegimizi yok edecek, hatirlamaya deger tüm anilarimizi ortadan kaldiracaklar. Bir yandan geleneksel degerlerin yegâne savunucusuymus gibi yapacaklar, bir yandan da güçlerinin yettigi tüm degerleri sinsice yok edecekler.
Gün geçmiyor ki, bir varligimiza saldirmasinlar, bir degerimizi satiliga çikarmasinlar!
Bir vapurlara takiyorlar kafalarini, bir güzelim Haydarpasa Garina... Önce Taskisla ve AKM'ye diktiler gözlerini, simdi de Istanbul Radyosuna...
Peki ne istiyorlar bu sehirden, bu ülkeden, bizden? Tabii ki rant!
Daha çok, daha çok, daha çok kâr için yapamayacaklari sey, satamayacaklari deger yok! Açacaklari her bir ihale gözlerini kamastiriyor, sözü edilen paralar baslarini döndürüyor.
***
Geçenlerde Mehmet Barlas, nihayet baklayi agzindan çikardi: "... kunt beyaz Radyo binasi da, kanimca eski anlamini kaybetmis yapilardan biridir. Günümüz dünyasinda radyo yayinciligi için önünde askerlerin nöbet tuttugu, içinde köhne stüdyo ve salonlarin bulundugu bir binaya ihtiyaç yoktur. (...) Keske mümkün olsa ve Istanbul Radyosu binasi da bir kamu ihalesiyle satilip, yerine görkemli, modern bir otel yapilabilse. Görülen o ki Taksim'den baslayan ve Taslik'a uzanan alanda ve vadide bulunan tasinmazlar büyük deger ifade ediyor. Swissotel'den sonra Hilton'un da büyük bir rekabet içinde satilmasi bunun kaniti. AKM ve Radyo gibi kamuya ait binalarin bu açidan yeniden yapilandirilmalari, hem aklin hem de ekonominin geregidir." (Sabah gazetesi, Iste Insan, 14.8.2005)
Bu sözümüz, Barlas'a ve sözcülügünü yaptigi rantperverlere:
Kentlere kimligini veren kimi yapilar, toplumun bellegidir.
Istanbul Radyosu da bu kisilikli binalardan biridir.
Türkiye'nin kültür tarihinin yasandigi o koridorlari, ülkenin en önemli sanatçilarina okul olmus o stüdyolari, en güçlü kalemlerimizin oyunlarinin provasinin yapildigi o odalari çikarip atin bu toplumun belleginden. Elinizde kalacak belleksiz toplum, bundan sonra dayatacaklariniza çok daha kolay uyum saglayacak, çok daha kolay güdümünüze girecektir. Çünkü, anilari yok edilen toplum, aidiyet duygusunu da yitirir.
Hiç kimse artik "bu sehir benim" diyemeyecek.
Yapilacak o büyük ve modern otellerin lobilerinde bir aksamüstü "drink"i almak için parasi da olmayacak üstelik. Ama onun da keyfini sizler sürersiniz mutlaka.
***
Bizler, sig dizileriniz, civik televoleleriniz, magazinlestirdiginiz haberlerinizle yozlastirdiginizi zannettiginiz bir güruh degiliz.
Bizler, radyo ile dogduk, radyo ile büyüdük. Sizin kâr üzerine kurdugunuz hayalleriniz varsa, bizim de baska bir dünya hayalimiz var!
Aklinizdan bile geçirmeyin!
Ne Taskisla'yi, ne Haydarpasa'yi, ne Radyoevini almaniza izin verecegiz.
Ani defterlerimizi çalamazsiniz!
Radyoevine sahip çikan herkesi
BASIN AÇIKLAMAMIZA
davet ediyoruz.
TRT ÇALISANLARI
25 Agustos 2005 Persembe
Saat: 13.30
Radyoevi önü
Harbiye/ISTANBUL

Ertesi gün, 25 Agustos 2005 Persembe günü, tüm radyo çalisanlari ve sanatçilarin katilimi ile hep birlikte, RADYOEVImizin satilmamasi için Radyoevi önünde bir eylem yapilacakti. RADYOEVI'ne kavusmak için 40 yil beklemis ve kavusali daha 7 ay olmusken, Bora ÇETIN RADYOEVIni VERIR'mi ?
Tabii'ki orada olacaktim !

 

RADYOEVIMIZI VERMIYORUZ ! ;
25 Agustos 2005 Persembe günü saat 13:30'da herkes oradaydi.
Hazirlanan Basin Bülteni, bölüm-bölüm, sira ile aralarinda Mediha Sen Sancakoglu, Sunay Akin, Mustafa Sagyasar, Nejat Yavasogullari, Betül Arim gibi sanatçilar ve TRT çalisanlarinin da bulundugu 7 kisi tarafindan okundu.
Mikrofonu eline alan herkes, RADYOEVI ile ilgili anilarini anlatti, duygularini paylasti, gözyaslarimiz bile akti !
Yazili ve görsel basinin ilgisi büyüktü.
 RADYOEVImizi Vermiyoruz Haberi, Hürriyet Gazetesi, 26 Agustos 2005 ...  RADYOEVImizi Vermiyoruz Haberi, Hürriyet Gazetesi 26 Agustos 2005
RADYOEVImizi Vermiyoruz Haberi, Hürriyet ve Vatan Gazeteleri 26 Agustos 2005
Tüm Basin kuruluslarina tesekkürler. ( Gözlerim TRT kameralarini'da aradi. Acaba, ben mi göremedim ? )
Eylemin olacagi gün, TRT genel müdürlügü'de bir açiklama yaparak, RADYOEVI binasinin verilmesinin simdilik gündemde olmadigini belirtti. Ancak malum, burasi Türkiye. Sinsi planlar, saman altindan su yürütenler, su uyur yilan uyumaz'cilar hep gündemde. Bizim'de uyanik olmamiz gerek.
 RADYOEVImizi Vermiyoruz Haberi, Sabah Cumartesi Internet 03 Eylül 2005
RADYOEVImizi Vermiyoruz Haberi, Sabah Cumartesi Internet 03 Eylül 2005

- BASIN AÇIKLAMASI ;
Degerli basin mensuplari,
Bugün burada, hiç de ihtiyaç olmadigi halde gündemimize sokulan bir harekete karsi tepkimizi ortaya koymak üzere toplandik.
Toplum olarak tartismamiz, çözüm aramamiz gereken çok daha hayati sorunlarimiz bir kenarda dururken, kiyidan köseden sessizce gündeme sokulan bir saldiri bugün söz konusu olan.
Yillardir, Ayasofya ile baslayan, Taskisla ve sehir hatlari vapurlari ile devam eden, Haydarpasa ile 2005 yilina damgasini vuran hareket, Istanbul Radyoevi binasinin yikilip yerine görkemli bir otel yapilmasi düsüncesiyle yeni bir asamaya gelmis bulunuyor.
Saygideger basin mensuplari,
Kentlere kimligini veren, kisiligini olusturan yapilar vardir. "Modasi geçti" deyip dozerlere teslim edilemeyecek yapilardir bunlar. Çünkü onlar, toplumun, içinde yasanan o kentin bellegidir. Simgeledikleri seyler vardir. Tipki Haydarpasa Gari gibi, tipki Atatürk Kültür Merkezi gibi, tipki Istanbul Radyoevi binasi gibi.
Biraz, önünde durdugumuz bu binanin kimliginden söz edelim:

1949 yilinda yapilan bu bina , Istanbul Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakülteleri, Istanbul Adalet Sarayi, Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi, Anitkabir ve Çanakkale Sehitler Aniti ile birlikte, mimaride ulusal yaklasimlara agirlik verilen dönemin ürünleri. Istanbul Radyoevi binasi Mimar Dogan Erginbas, Ömer Güney, Ismail Utkular'in ortak projesidir ve bir yarisma sonucu insa edilerek kent hayatina katilmistir.
Türkiye'de radyo yayinciliginin basladigi Sirkeci ve Galatasaray Postanesi'nin ardindan, özellikle radyo olarak tasarlanmis bir ilktir.
Ikinci Dünya Savasi nedeniyle demir, çimento, cam gibi yapi malzemelerinin getirilememesi , ayrica bu dönemde yabanci mimarlara karsi tepkilerin de artmasi, mimaride yeniden geleneksel degerlere dönülmesi sonucunu ortaya çikarmistir. II. Ulusal Mimarlik olarak adlandirilan bu dönem, temel çikis noktasi olarak Türk konut mimarligini esas almistir. Bu dönem yapilarinin en karakteristik özelligi "simetri" ve "anitsallik"tir ki, Radyoevi binasi da bu özellikleri tasiyan ender yapilardan biridir.
Bu bina, diger bütün nedenleri bir tarafa koyacak olsak bile, belirli bir mimari anlayisi temsil ettigi için korunmalidir .
Ancak Istanbul Radyoevinin degeri, sadece temsil ettigi mimari önemle sinirli degil. Ayni zamanda bir okul burasi. En degerli müzisyenlerin yetistigi, en islek kalemlerin oyunlarinin milyonlarca kisiye ulastigi, en önemli tiyatrocularin belki de meslege adim attigi, kitle iletisiminin anlamini buldugu bir baslangiç noktasi.

Kuruldugundan bu yana toplumun egitim, kültür, haber, eglence gibi gereksinimlerini, milyonlarca saatlik yayinlarla karsilayan çok önemli bir kaynak. Dört postadan yaptigi yayinlarla, hafif müzik caz ve tango orkestralari; Türk halk ve sanat müzigi, gençlik ve çocuk korolari; radyo çocuk kulübü ve hazine degerindeki arsiviyle ayakta olan bir kurulusun yasamadigi nasil iddia edilebilir?
Kisacasi, Istanbul Radyoevi, bulundugu noktanin bu yillarda yükselen ekonomik degerine kurban edilmemesi gereken bir ani defteri. Buranin yikilmasi, her birimizin kisisel alanina tecavüz, kilitli ani defterimizin yakilmasi demek. Oteller, ticaret merkezleri, otoparklar her yere yapilabilir. Yüzlerce otele yüzlerce yenisi eklenebilir. Ama Radyoevinin yeri doldurulamaz.
Bizler, gerek bu handa konaklayan kisiler ve gerekse de içinde yasadigi kente, ülkeye ve onun tasidigi degerlere saygili, duyarli hemsehriler olarak diyoruz ki, göz kamastiran bir geçmisi, gözleri para ile kamasan kimselerin eline teslim etmeyecegiz. Çünkü sahip oldugumuz bu hazinenin gelecege aktarilmasi gerektigi bilincini tasiyoruz.
Gösterdiginiz ilgiye tesekkür ederiz.
25 Agustos 2005 Persembe
Radyoevi önü
Harbiye/ISTANBUL

Sürecek, .........

 

RADYOEVImizi Vermeyiz ! .....
 RADYOEVI, 03.09.05 Sabah
..... RADYOEVImizi Vermeyiz !

 

TRT'ye Dokunmayın ! .....

..... TRT Hepimizin !

 

Son Güncelleme: 09 Ekim/October 2010, 23:38

Rock Efsaneleri Pages; Designed by Bora ÇETIN , Please " Care of Copyright © "

Best Wiew ; IE , 1024 x 768